NFT’ler Nedir? Dijital Sanatın Yeni Yüzyılı mı, Yoksa “Tartışmalı” Bir Trend Mi?
İzmir’de yaşayan, arkadaşlarıyla sürekli espri yapan ama içten içe her şeyi fazla düşünen bir adam olarak, hayatımda bazen öyle anlar olur ki, kendimi hem eğlenirken hem de ciddi ciddi düşünürken bulurum. NFT’ler de tam böyle bir şey işte! “Nedir bu NFT?” diye sorduğumda ilk önce “Dijital sanat, blockchain, kripto para…” falan diye jargonlarla beni korkutmaya çalışıyorlar. Ama sonradan fark ediyorum ki, işin içinde aslında bir tür dijital koleksiyonculuk var. Bunu duyduğumda da ilk aklıma gelen şey şu oldu: “Yani aslında internetin içinde bir resim, bana ait olabilir mi? Yani, gerçekten sadece bana mı ait olacak?”
NFT’ler Nedir? Yani Ne Oluyor?
NFT, yani Non-Fungible Token tam olarak şu: Bir şeyin dijital kopyası değil, o şeyin dijitalde sahipliği… Karmaşık mı? Hadi biraz daha açayım. Normalde, mesela bir tablo düşündüğümüzde, o tabloyu görmek herkesin hakkıdır, değil mi? Hatta Instagram’da her yerde paylaşılıyor. Ama o tabloyu sahiplenmek ve ondan gerçekten faydalanmak, yani onu alıp evine asmak, sadece bir kişiye ait. NFT’ler, bu mantığı dijital dünyaya taşır. Yani, bir dijital sanat eseri, video, müzik ya da başka bir şeyin orijinalini satın aldığınızda, onu gerçekten sadece siz sahiplenirsiniz. Diğer herkes de aynı şeyi görebilir, ancak sadece o dijital sahiplik size aittir.
Bir arkadaşım geçenlerde bana, “Ya bir şey soracağım, sen NFT alır mısın?” diye sordu. Gülümsedim ve dedim ki: “Ya, NFT almanın faydasını bilmiyorum ama evde dijital sanat duvarım olursa, belki de 5 yıl sonra evde dijital tablolara bakıp, ‘Bunları bana da aldırttırtan var ya, ne kadar da havalı bir şeydi’ derim.” Gerçekten de NFT’lerin gelecekte nasıl bir popülerlik kazanacağı, hâlâ pek çok kişinin kafasında soru işaretleri bırakıyor.
NFT’lerin Gerçek Hayata Bağlantısı: “Ya Şu Dijital Resmi Almışken, Kendi Fotoğrafımı Satayım!”
Geçen gün, kahve içmek için arkadaşlarımla buluştum. Konu tabii ki yine NFT’lere geldi. Bir arkadaşım birden “Eyvah, NFT aldım!” dedi. Hani insanlar bazen çok heyecanlandığında, ciddi bir şey söylemiş gibi konuşurlar ya, işte tam o an o durumda gibiydi. “Ne aldın, nereye koyuyorsun?” dedim. “Bir tane dijital tablo… Yani, şimdi bildiğimiz tablo ama dijital ortamda bir yerde takılıyor. Geriye doğru sayıp, onu gördüm. Aldım.” diye yanıtladı.
Şimdi, tam burada iç sesime dönüyorum: “Abi, dijitalde görüp de gerçek dünyada baskısını almak ne oluyor? Yani neden kağıda basmaya karar verdin de, gidip sanat galerisine koymadın? Yani dijitalde zaten her şey var, bir de neden bunu NFT olarak almak istiyorsun?” Kafam karıştı ama bir yandan da arkadaşımı ne kadar da yenilikçi buluyorum. Yani bir şeyin orijinalini almak, onu sahiplenmek çok güzel. Ama bir de, “Gerçekten sadece senin mi?” sorusu insanı bunalıma sokuyor.
NFT’ler ve Dijital Koleksiyonculuk: “Ya Bu İnternette Gerçekten Bir Şey Sahip Olmak Mümkün Mü?”
Şimdi işin eğlenceli kısmına geliyorum. NFT’ler aslında bir nevi dijital koleksiyonculuktur. Bu, bizim bildiğimiz koleksiyonculuk gibi değil tabii. Klasik koleksiyonculukta bir koleksiyon, bir şeyin fiziksel olarak varlığına dayanır; mesela bir posta pulu, eski bir araba ya da koleksiyonluk bir oyun kartı. NFT’lerde ise, tamamen dijital varlıkların arkasındaki sahiplik hakları, blockchain teknolojisiyle güvence altına alınıyor. Yani, diyelim ki bir video, müzik parçası ya da meme, size ait oluyor. Bu kadar soyut ve dijital bir şeyin nasıl sahiplik hakları olabilir ki?
Bu konuyu biraz derinlemesine düşündüm ve dedim ki: “Ya bir de, şimdi herkes NFT alırken, ben de gidip kendi fotoğraflarımı satmayı düşünmeliyim! En son koyduğum ‘Akşam Güneşi’ fotoğrafım, bence gerçekten çok değerli.” Sonra düşündüm, “Hah! Belki NFT’den de güzel para kazanırım.” Tabii, arkadaşlarım bana “Senin selfie’lerini kim alır?” diyordur, o ayrı bir konu. Ama bir de, “Bunu gerçekten alacak birini bulur muyum?” sorusu da kafama takılmadan edemiyorum.
NFT’lerin Geleceği: Dijital Yüzyılda “Gerçekten” Sahip Olmak Mümkün Mü?
Şimdi, geleceğe dönüp bakıyorum. NFT’lerin gerçekten dijital dünyada nasıl evrileceğini merak ediyorum. 5 yıl sonra, acaba herkesin dijital sanat koleksiyonu olacak mı? Hani şu “Her şeyin bir dijital versiyonu var” diyorlar ya, belki de her birimiz evlerimizde sadece dijital tablolar, videolar ve sanat eserleriyle dolu galerilerde yaşayacağız. Belki de her sokakta bir dijital sanat galerisi açılacak.
Ama bir yandan da kaygılanıyorum. Bu kadar dijitalleşen bir dünyada, “Gerçekten sahip olduğumuz şeyin anlamı ne olacak?” diye kendime soruyorum. Yani, evet, dijital sanat koleksiyonları yapabiliriz ama bu, fiziksel dünyada olan sahiplik hissiyatını gerçekten yaratacak mı?
Sonuç: NFT’ler Hem Eğlenceli Hem De Derin Düşünmeyi Gerektiren Bir Konu
NFT’ler nedir? Kısa cevapla: Bir şeyin dijital sahipliği. Ama aslında, bana sorarsanız, NFT’ler sadece bu kadar basit bir şey değil. Hem eğlenceli, hem de düşündürücü. Dijitalleşen dünyamızda, eski koleksiyonculuk anlayışımızdan tamamen farklı bir yere doğru evriliyoruz. Bir taraftan harika, bir taraftan kaygı verici. Bu konuda her şeyin nasıl evrileceğini zaman gösterecek, ama şu an bile herkesin NFT almaya başlamış olması bile bu konunun ne kadar popüler olduğunu gösteriyor. Umarım, bir gün NFT koleksiyonum gerçekten değer kazanır… Yoksa sadece arkadaşlarımın gözünde dijital bir şaka olur. Kim bilir?