Telkin Nasıl Yapılır?
Kayseri’nin sabahlarına aşina biri olarak, o anki ruh halimi bazen tarif etmek zor oluyor. Birçok kez oturup, elime kalemi aldığımda kendimi sorgulamışımdır: Neden bu kadar duygusalım? Neden her şeye fazla mı takılıyorum? Ama son bir kaç aydır kafamda bir kelime dönüp duruyor: Telkin. Bu yazıyı yazarken de, telkinin ne kadar güçlü bir araç olduğunu fark ettim. İnsanın kendini ve başkalarını motive etme biçimlerinden biri. Peki, telkin nasıl yapılır? Ne zaman işe yarar? İşte bu sorulara birlikte cevap arayacağız.
Bir Sabaha Uyanmak
Geçen hafta, bir sabah uyanırken, bir şeylerin eksik olduğunu fark ettim. Hayatımda çok şey değişmişti ama bir türlü içimdeki boşluğu dolduramıyordum. O sabah, ofise gitmek için hazırlanırken, tam da kapıdan çıkarken annem yanımdan geçti. Yavaşça bana baktı ve önce gözlerime, sonra dudaklarıma odaklanarak, yumuşak bir şekilde “Her şey yoluna girecek, sana inanıyorum” dedi. Bu cümle, sanki bir sihirli kelime gibi içimi ısıttı. Tüm o karamsar düşüncelerim bir anlığına kayboldu ve yerine bir umut ışığı doğdu. Bu, telkinin basit ama güçlü bir örneğiydi. Annemin o an bana söylediği söz, her şeyin düzelmesi için ihtiyacım olan tek şeydi: Güven.
Telkinin Gücü ve Etkisi
Sonra düşündüm, Peki, telkinin gücü gerçekten bu kadar basit mi? Kendi içimde, bu soruya verdiğim cevabı net bir şekilde hatırlıyorum. Telkin, aslında sadece başkalarına değil, kendimize de yapabileceğimiz bir şey. Benim gibi birinin, her zaman olumsuz düşünceleri büyüten bir kafa yapısına sahip olduğunu düşünürseniz, telkinin gücü burada devreye giriyor. Kendi kendime söylediğim olumlu cümleler, bir süre sonra gerçek olmaya başlıyor. Tıpkı annemin söyledikleri gibi. Çünkü insan, neye inanırsa, o doğru olmaya başlar. Anlayacağınız, telkin sadece başkalarına değil, kendinize de yapabileceğiniz bir süreç. Hadi, gelin biraz daha derinleşelim.
Kendi Kendime Telkin Ediyorum
Bir sabah, işe gitmeden önce, aynaya bakarken bir şey fark ettim. Sadece “güçlü” ya da “başarılı” gibi kelimelerle kendimi telkin etmek yeterli değildi. O an, yüzümdeki yorgunluğu gördüm ve içimden bir şeyler söyledi: “Bunun üstesinden gelebilirsin, yeterince güçlüsün, bu gün senin günün.” Gözlerim bir anda parladı. O anki içsel gücümü fark ettim. Dışarıdan bakan biri, o anda aynaya bakıp, sadece bir genç görürdü. Ama o aynada gördüğüm şey, içimdeki kararsızlıkları aşmış, daha güçlü bir benliğe dönüşmüştü. Bu anı hala hatırlıyorum. Telkin, sadece kelimelerle değil, bir düşünce biçimiyle de yapılabiliyor. Kendine inanmak, sürekli olarak iyiye odaklanmak, bir anlamda telkinin en saf hali.
Başkasına Telkin Yapmak
Bir gün ofiste, yakın bir arkadaşımın çok zor bir dönemden geçtiğini öğrendim. İş yerinde sürekli geriliyordu ve motivasyonu yoktu. Bir akşam, yavaşça sohbet etmeye başladım. Hadi, dedim, içinden ne geliyorsa konuş, ben seni dinliyorum. Ama bu sefer sadece dinlemekle kalmadım, onun söylediklerini anlamaya çalıştım. Sonra ona dedim ki: “Bazen hayat seni zorluyor, ama sen de o zorlukların üstesinden gelebilecek kadar güçlüsün. Şu an zorlanıyorsun, ama bu zor dönemin sana gerçekten çok şey katacağına inanıyorum. Bu dönemi geçtikten sonra daha güçlü biri olacaksın.” O anda, gözlerinde bir değişiklik oldu. O kadar sakinleşti ki, sanki bir dağın zirvesinden aşağıya inmiş gibi rahatladı. Kendi içindeki güçleri yeniden keşfetmişti. Bu, başkalarına telkin yapmanın aslında ne kadar derin ve güçlü bir şey olduğunu gösterdi. Bazen sadece bir kelime, bir cümle, bir insanın hayatını değiştirebilir.
Telkinin Beni Değiştiren Yönü
İçsel gücümü ve başkalarına nasıl yardımcı olabileceğimi daha iyi anlamaya başladım. Telkin yapmak, sadece birine laf anlatmak değil; bir kişiye kendi gücünü hatırlatmak, ona içindeki potansiyeli göstermek demek. O kadar çok insan, kendi içindeki gücü kaybetmiş, başkalarının ve toplumun beklentileriyle sıkışmışken, sadece bir cümle ile hayatlarını değiştirebiliriz. Ama tabii, telkinin gücü, doğru zamanda ve doğru şekilde yapıldığında etkili olur. Kendi kendimize telkin edebiliriz ama başkalarına telkin yaparken dikkat etmemiz gereken şey, onların neye ihtiyacı olduğunu hissetmek. Onlara kendi dilinden, kalbinden konuşmak.
Sonuçta
Telkin, sadece kelimelerden ibaret değil. Bir insanın ruhuna dokunmak, ona umut vermek, bazen de ona inanmak anlamına geliyor. Bir cümle, bir söz, bazen tüm dünyayı değiştirebilir. Kendimize yapacağımız telkinler, yaşamımızın yönünü belirlerken, başkalarına yaptığımız telkinler de onların hayatlarını yeniden şekillendirebilir. O yüzden, her şeyin başı güven. Kendine güvenmek, başkalarına güvenmek ve doğru kelimelerle doğru anlarda onlara telkin yapmak. Hayat, tıpkı bir yansıma gibi. Ne verirsen, onu geri alırsın. Eğer kendine, çevrene ve başkalarına güven verirsen, her şey yolunda olur. İşte telkinin gücü burada devreye giriyor.